2 comments/ 12919 views/ 1 favorites Bodrum seyahati By: aykendu Sıcak yaz aylarının en güzel tarafı motorsikletinize atlayıp Bodruma gitmektir..Nedenmi Bodrum'a? Bu sorunun cevabı gayet basit.Deniz ve doğa güzelliklerinin eğlence hayatı ile bu kadar mükemmel birleştiği bir başka yer daha yokta ondan.Hemde ne eğlence , sınırları tarif edilemeyen, doyumsuz bir zevk girdabının içine girmek ancak bu eşsiz beldede mümkün. İşte bende bu beldenin hayranlarından biri olduğum için ne zaman tatil imkanı yakalasam her seferinde bu defa başka bir yere gideceğim dememe rağmen yola çıkınca rotam kendiliğinden buraya doğru döner.Sanki diğer yerler Çin cumhuriyeti kadar uzak gelir bana , mesafe olarak daha yakın olsalar bile. İşte bu gün yine ayn kararın eşiğindeyim.Tatile gidilecek , motorsikletle gidilecek ; öyleyse istikamet Bodrum. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte yola koyulduk . Ayrılmaz üçlü ben , Harley Davidson ve güzel karım; yeni bir heyecanın çağrı sinyalleri ile hareket ediyorduk.Havalar çok sıcak olduğu için fazlaca giyinme ihtiyacı olmuyor,bu nedenle üzerimize ve yanımıza fazla giysiler almadan seyahat edebilme rahatlığının ve özgürlüğünün keyfını her zaman olduğu gibi çıkarıyorduk.En gerekli malzemeler olan mayo , havlular ve günes yağı,birkaç t-shirt ve blue jean bunlar benim için fazlasiyle yeterli , ancak karım için aynı şeyler söylenemez tabii.Yüklü bir makyaj ve vücut bakım seti,tanga ve bikiniler dizisi,gece ve gündüz için ayrı kıyafet ve ayakkıblar.Bütün bunlar nereyemi sığıyor o küçücük motorsikletin üzernde diye sormayın sakın. Harley Davidson dedik, hemde en fiyakalısı.Üzerinde geniş bagajlar,rahat maroken deri koltuklar,dört hoparlörlü muhteşem bir müzik seti,telsiz ve bunun yanında başka teknik özelliklerileriyle bu motorsiklet eşsiz bir seyahat aracıdır.Bir gün içerisinde 1000km.den fazla yol yapabilirim bu araçla eğer omuzlarıma devamlı masaj yapan karım da arkamdaysa tabii.Bazen düz ve uzun yollarda seyahat ederken otopilota bağlayıp birer soğuk biranın tadına bakmak , rock müziğinin etkisiyle coşup hayattan daha fazla zevk almak kaçınılmazdır.Ancak bunun neticesinde damarlarda kan daha hızlı akmaya başlayınca benzin deposu ile aranızdaki mesafe artık daralmaya başlar önünüzde. Bu keyfi yaşamanın belirtilerini gösteren erkeklik organına hapsolduğu alan rahatsız edici gelir.Arkadaki seksi hatunun devreye girme zamanı artık gelmiştir. Hemen motorsikleti ana yoldan çıkarıp ıssız ağaçlıklı yan yollardan birine sevkedip rahatça davranabileceğimiz bir konuma geldik.Müziğin tahrik edeici sounduna uyup aletimi dışarı çıkardım ve sevgili karımın o şefkatli parmaklarına terkettim.Aracı durdurmamış ağır bir süratle hareket halinde idik.Ben sol elimi arkaya uzatıp karımın şortunun aralığından bacakarasına daldırdım.Uzvu sıcaktan ve zevkten ıslanmaya başlamıştı.Parmaklarımı geriye doğru itip uzvunun içine soktum.O da bana sıkıca sarıldı,sırtımda sütyensiz diri göğüslerini hissediyordum. Boynuma öpücükler konduruyor, beni tahrik ediyordu.Aynı zamanda avucunun içine aldığı aletimide sıvazlamayı ihmal etmiyotdu. Böyle bir beş on dakika kadar devam ettik,fakat ben artık patlama noktasına geldiğim için ağaçların kenarına ,yoldan hafif içeri doğru yavaşlayarak durdum.Bu işin bir icabına bakalım dedim ve motoru boşa alıp çalışır vaziyette yan ayağa aldıktan sonra üzerinden indim.Müzik hala bütün hızıyla çalıyor bu beni suç işlemeye teşvık ediyordu.Arkada oturan karımı iki elimle belinden kavrayıp havaya kaldırdım , o da ellerini boynuma dolayıp aracın üstünden aşağı indi.Üzerinde paçaları bol bermuda bir şort ve penye , askıılı bir t shirt vardı.Motorsiklet çalışır vaziyette iken -- bu motorun gürültüsü insanı dinlerken orgazma getirir - arka tarafa geçtim ve karımın şortunun bel lastğini iki elimin parmaklarını geçirip hızla aşağı çektim.O iki eliyle Harley'e dayanıp bacakları açık ve arkası bana dönük olarak eğilmiş bir vaziyette önümde duruyordu.Şortu dizlerinin altına inmiş beyaz kalçaları yarı aralık , nabız gibi atan aletimin içine girmesini sabırsızlıkla bekliyordu.Daha fazla beklemeden iki elimle kalçalarını mümkün olduğu kadar ayırıp açılan vajinasının dudaklarının arasına doğru hızlı bir hamle yaptım.Yol boyunca sıvazlanan taş gibi olmuş penis karımın içerisine sertçe girince ağzından kısa bir çığlık koptu. " Heyy, içime kazıkmı sokuyorsun,yavaşol bakalım!" diyince, bende " pardon canım çok heyecanlandım" diyerek özür diledim. İki eilimle kalçalarına yapışıp hızlı hareketlerle içine girip çıkmaya başladım.Uzvu sulanmış giriş çıkışlarada şıpırtıyı andırır sesler çıkarıyordu.Birkaç dakika içinde orgazmın sınırına geldim bunu hisseden karım"sakın içime boşalma burada temizlenemem"deyince hemen durdum ve içinden çıkardığım aletimi onu diz üstü çökertip ağzına verdim.Karımın ağzına aldığı bir uzvun hiç şansı yoktur ,birkaç saniye içinde bütün spermlerimi son damlasına kadar ağzının içine boşalttım. Fışkırmalar bitmesine rağmen o aletimi hemen bırakmayıp biraz daha emdi ve kenarlarında kalan menileride diliyle iyice temizleyip görevini başarı ile yerine getirdi.Dudaklarına kısa bir teşekkür öpücüğü kondurup tekrar yola koyulduk. Bu kısa ama etkili aşk molası ikimizide acıktırmıştı.Yol kenarındaki çöp şiş lokanta larından birine dalıp karnımızı iyice doyurduk.Arkasından bir keyifli sigara tüttürüp artık bir daha durmamak üzere Bodrum'a doğru gazlamaya başladık. Aracımızın konforu bir Mersedes araba ile mukayese edilebilecek kadar yüksekti,bu nedenle son hızla tepe , düzlük, viraj demeden akşama doğru otelimizin önüne vardık. Bizim için ayrılan havuz kenarına yakın süit dairemize yerleşip hemen üzerimizden yolun kirini ve yorgunluğunu atmak için duşa girdik. Duşun ılık suları altında dudaklarımız yeniden birleşti ve onca yorucu yol gelme mize rağmen suyun verdiği zindelik ile yeniden ateşlenmiştik.Ben karımın boynuna dudaklaarımı yapıştırdım ve çürütürcesine emmeye başladım , ellerim ise arkasına dolanmış kalçalarını sıkıca kavramıştı.Karım iki eli ile ön tarafımda hızla dikleşmiş olan iri aletimi ancak kavrayabilmişti.Ellerini ileri geri oynatarak bana masturbasyon yapmaya başladı. "Yağma yok bu sefer içine boşalacağm" diyerek onu domaltıp arkasına geçtim,vakit kaybetmeden önümde beni bekleyen bu eşsiz aşk tünelinin içine girdim. Kadife kaplı duvarların arasında hızla ilerleyen kamışım karımın uzvunun sonuna kadar girmişti bir hamlede. "Nasıl şimdi daha iyi hissediyormusun beni içinde" diye sorunca "evet canım içimi fazlasıyle doldurdun , bacaklarım titriyor zevkten" diye cevap verdi karım. Onu daha da zevklendlrecek hatta zevkten gebertecek hamlelerime başladım ve tepkisini çok çabuk aldım.Banyonun içerisinde yankılanan zevk çığlıkları.Üzerine doğru eğilip iki elimi vücudunun yanlarından boşlukta sallanan memelerinin üzeründe kenetledim ve onları olanca gücümle sıkarak zevk çığlıklarını bir senfoniye dönüştürdüm. Kısa zaman içerisinde benimde bacaklarım titremeye başladı ve kesik kesik fışkırmalarla karımın içine boşaldım.O da içinden çıkan organıma hırsla saldırıp ağzının içine aldı ve somururcasına emip yalayarak herzamanki titzliğiyle temizlik görevini yaptı.Birazdan kurulanıp ikimizde geniş yatağımıza uzandık.Karım başını göğsüme yaslayıp kendinden geçti. Ben ise yine bir keyif sıgarası tüttüryordum. Televizyonda harika bir müzik programı vardı , onu seyre koyulmuştumki kapı çalındı.Kapıyı açmak üzere doğruldum ve karımın başını iki elimle uyandırmadan yastığa yerleştirip odadan dışarı çıktım.Banyodan bornozu alıp hızla üzerime geçirdim ve kapıya yöneldim.Gelen oda servisi idi. Otelin genel müdürü devamlı müşterilerine yolladığı meyve ve şarabı bu sefer unutmuş ancak biz odaya yerleştiktem sonra yollayabilmişti.Garson çocuk bunun için müdürü adına özür diledi.Bende önemi yok diyip salonun ortasında bulunan masanın üzerine bırakmasını istedim. Ben kapıyı kapatırken genc garson salona doğru ilerledi. Yatak odasının acık olan kapısının önünden geçerken az kalsın tökezliyordu. Karım içeride çırılçıplak,yüzükoyun uzanmış sağ bacağı karnına kadar bükük vaziyette ve açılan kalçalarının arasında muhteşm uzvu gözüküyordu.Garson kendisini hemen toparlayıp devam etti ve masanın üzrine tepsiyi bırakarak bana sordu "şarabınızı açmamı istermisiniz efendim?" Ben açmasını rica edip gardroptaki giysimin içinden ona bahşiş vermek için yatak odasına girdim.Cüzdanımın içinden parayı alıp dönerken karımın poposuna bir öpücük kondurdum.Eminim garson bu manzara karşısında küçük dilini yutabilirdi şaşkınlıktan.Ona teşekkür edip bahşişi uzattım ve adını sordum"Orhan efendim"dedi.20 yaşlarında esmer bir delikanlıydı.Civardan bir yerden olduğu teninin esmerliğinden belliydi.Geri dönüp kapıya doğru ilerlerken yatak odasının kapısı önünde bu sefer duraklamadan geçti ama eminim gözleri yana kayıp şaşı olma tehlikesi geçirmiştir. İlk geceyi odamızda meyve ve şarap ile yetinerek geçirdik,zira hem yorgunduk hemde yarın erken kalkıp yat turuna gidecektik.Derin bir uykudan sonra sabahın ilk ışıkları yatak odamızın yarım açık jaluzilerinden içeri girmeye başladığında uyanmıştım.Karım hala uyuyordu , onu uyandırmaya çalıştım "bebeğim bu gün tura gideceğiz artık kalkmalısın"diyince anlamsız bir mırıldan mayla cevap verdi. Görünüşe göre tura gitme niyetinde değil aksine uyumak istyordu.Benimle gelmeyeceeeğini anlayınca banyo alıp dışarı çıktım.Kahve ve croissan ile yapılan kısa bir kahvaltıdan sonra Harleyime atlayıp limana gittim ve keyifli bir gün geçirmek dileğiyle geziye başladık. Teknede 15 kişi kadardık,hepsi yabancı idiler.İngiliz turistler ağırlıkta idi ,iki de yalnız seyahat ettiklerini sonradan öğrendiğim Hollandlı kız.İkside çok neşeli idiler.Nicole ve Solange 19-20 yaşlarında bakımlı ve alımlı iki genç kız.Nicole sarışın Solange ise kızıldı.Bütün gün onlarla arkadaşlık etmeye karar vermiştim.Onlar da bana ısınınca hoş bir sohbet başladı.Esprili konuşmalarımız kahkahalarımızla devam etti ve akşama dek aynı havada kaldık.Güneşli ve sıcakbir gündü ve serin Bodrum koylarında yüzerek ferahladık.Akşam üzeri, güneşin batışına yakın bir zamanda, diğer teknelerle beraber Bodruma döndük.Tekneden kızlarla beraber indik ve limanın kenarına park ettiğim Harleyi görünce bir çığlık attılar.Hele onun benim motorsikletim olduğumu öğrenince çok sevindiler. "Bizide gezdirirmisin?"diye sordu Nicole. "Tabii ama sadece bir kişilik yer var arkamda "deyince Solange bizde sırayla bineriz o zaman" diye cevap verdi. Kaldıkları otelin telefon numaralarını alıp onlara veda ettim.Otele doğru giderken kendi kendime "ulan şansa bak iki nefis yaratık birden,yalnız olsam böyle fırsat çıkmaz karşıma"diyerek hayıflanmıştım. Kısa bir yoldan sonra otelimizin önüne geldim .Harleyimi garaja çekip park ettim.O anda parkın etrafını süsleyen renkli güzel çiçekler çekti dikkatimi.Güzel karıma onlaardan bir demet yapıp onu sevindirmeliydim.En güzellerinden seçip küçük bir demet yaptım ve resepsiyonun önünden geçip havuzun bulunduğu iç avluya doğru yürüdüm. Avlunun çevresinde otel odaları dizilmişti,ortasında ise orta büyüklükte bir yüzme havuzu.Havuzun kenarından 10 metre kadar uzakta ise restaurant bulunuyordu.Akşam yemeği için hazırlıklar bitmiş insanlar barda ilk aperatiflerini alıp yemek için vakit geçiriyorlardı.Yüzümü havuzun bulunduğu yöne doğru dönünce çok ilginç bir manzara ile karşılaştım.Havuzun kenarlarında onlarca şamdan dizilmiş alacakaranlıkta mistik bir aydınlık veriyorlardı.Boy boy ve değişik değişik çiçekler aranjman ve buketler halinde havuzun kenarına dizilmişti. Suyun üzerinde birsürü çiçek yüzüyordu. Bu hazırlığa bir anlam veremezken birden suyun içiersinden çıkarak beline kadar suyun üzerine sıçrayan göğüsleri çıplak bir kadın, karım Nil belirdi.Şaşkınlığımı gizlemem mümkün değildi.Ancak yabancı romantik filmlerin sahnelerinde görülen bu manzara beni gerçekten çok etkilemişti. Daha sonra gözüm havuzun kenarında bekleyen garson Orhana ilişti.Delikanlı elinde tuttuğu şampanya şişesınden yanında durduğu sehpanın üzerine bulunan bardağı dolduruyordu.Sehpanın yanında bir sandalye vardı ve üzerinde Nil'e Tunusdan aldığım o çok özel altın sarısı giysi asılmıştı Ben bu olanlara gerçekten bir anlam veremiyordum, ancak karımın aldığı keyifi görünce şaşkınlığım yavaşca sevince dönmüştü.Fakat birşeyden rahatsız olmuştum; havuzun kenarını bir floriuma çeviren o çiçekler.Bir an arkmda gizlediğim küçk çiçek buketinin ne kadar zavallı kaldığını hissetdip onu bir kenara fırlattım.Garson Orhan doldurduğu şampanya bardağını Nil'e uzatmak için havuzun kenarında iki kat olmuş, karım ise ona gülümseyerek teşekkür ederken ,garsonun bakışları Nilin , üzerinden sular damlamakta olan,uçları dimdik olmuş , muhteşem göğüslerine kilitlenmişti.İşte yine tipik çılgınlıklarınıdan birini yapıyordu ve çevrede bulunan insanların hayran bakışları arasında adeta bir su perisi kadar güzel olmasından kıvanç duyuyordu .Beni görünce seviçle el sallayıp kadehini bana doğru kaldırdı.Bir koşuda yanına ulaştım ve havuzun kenarına diz çökerek önce elindeki şampanya bardağından bir yudun aldım sonrada etli dudaklarına yapışarak şehvetli bir şekilde öptüm.İşte bu öpücük barın kenarında oturmakta olan turistlerin takdir alkışlarını kazanmış garson Orhan ise utançtan kıpkırmızı olmuştu.Şehvetli öpüşmenıin tesiriyle onunla oracıkta sevişmek istiyordum ama o kadatıda fazlaydı artık.Kulağına fısıltı ile "hemen odamıza gitmezsek seni burada becerebilirim"dedim. Seksi bir kikirdemeyle cevap verdi ve ellerini boynuma doladı. Ben de onu havuzdan dışarı çıkarmak için kollarımı uzattım ve seksi kedim kollarıma sıçrayıverdi.Onu şimdi sırılsıklam bir vaziyette kollarımda taşıyordum, üstü çıplak altında ise minicik kırmızı bir kilot vardı ve çok fazla bir yerini gizlediği söylene mezdi. Hemen havuzun kenarında bulunan odamızın kapısını,biz otelde olduğumuz müddetle aralık olduğundan , hafif bir tekmeyle açarak onu içeri taşıdım.Vücudu ıslak olduğu için yatak odasına değilde salona girmeyi tercihettim ve onu geniş kanapenin üzerine yavaşça bıraktım.Kafası keyifli olmuş tatlı bir şarkı mırıldanı yordu,sevgi dolu sözleri olan. Arkamı döndüğümde odanın girişinde Orhanı gördüm "içkinizi ve bayanın elbisesini getirdim efendim."diyerek soru soran gözlerle bana bakıyordu ."Masanın üzerine bırak Orhan " diyerek yine ona bahşiş vermek için aranırken masanın hemen yanında oturmakta olan Nilün ona "Orhan çiçeklerimi lütfen koruma altına al" dediğini duydum. Ona okkalı bir bahşiş verip yolladım ve şampanya kadehlerimizden birer yudum alıp geri kalanını karımı ayağa kaldırıp çıplak memelerine döktüm .Meme uçları fındık kadar irileşmiş tam emilmeyi bekler haldeydier.Hemen bir tanesini ağzımın içersine hapsedip hırsla emmeye başladım.Şampanyanın asitli lezzeti dilimi yakıyor bu işten daha büyük keyif alıyordum.Nil iki eliyle altlarından kavardığı memelerini birleştirip bana sunuyordu.Bende onları büyük bir açlıkla emiyor,uçlatını zaman zaman ısırıyor, onun çığlıklar atmasına sepep oluyordum.Bir yandanda üzerimdekileri hızla çıkartıp bir an önce ona sahibolmak istiyordum.Tamamen çıplak kalmıştım ve organım önümde üzerine havlu assan duracak şekilde sertleşmiş bir şekilde duruyordu.Dudaklarımı memelerinden aşağılara göbeğine doğru kaydırdım.Göbek çukurunun içine soktuğum dilim onu titretmiş ,elleri ile kafamı tutarak beni daha aşağılara itmişti.Hemen parmaklaarımı küçük kırmızı kilotun kenar lastiğine takıp onu aşağı çektim.Kilot ıslak olduğu için kıvrılmış küçücük kalmıştı .Hırsla aşağı çekip ayak bileklerine kadar indirdim.Nil de onu zarif bir tekme ile koltuğun üzerine fırlattı.Karımın önünde diz çöktüm ve ona bacaklarını iyice ayırarak dizlerinden hafifçe kırmasını istedim.Bu pozisyonda tüysüz bembeyaz traşlı uzvunun dudakları tam ağzımın önüne gelmişti.Karımla dudağından öpüşmek kadar uzvuyla öpüşmekte güzeldi.Dudaklarımı vajinasının şişmiş dudaklarına yapıştırıp delicesine emiyordum.Dilimi sıcak tünelin içerisine sokup asitlii iç şalgısını yalıyordum.Ellerimi arkasına uzatıp kalçalarını sıkıyordum.Karım buna uzun zaman dayanamadı bacakları, titreyerek ağzımın içerisine boşaldı.Nefis cinsel kokusu bu tatlı sıvıyla karışıp dilimin ucuna geliyordu. İki eliyle kafamı apışarasına hapsetmiş başını geriye atıp haykırarak orgazm oluyordu,fena halde tahrik olmuştum,biraz inmiş olan kamışım yeniden havlu asacağı konumuna gelmişti. Nili hemen salonun ortasına ellerinin ve dizlerinin üzerinde duracak şekilde çökertip arkasına geçtim,kamışımın başını sıvazlayıp uzvunun içine doğru ittim.Bir kadın benim için ancak bu pozisyonda en güzel becerilir diye düşünürüm her zaman .Bana bu hissi karımın o emsalsiz kalçaları ve arasındaki zeytin iriliğndki delik veriyordu.Ayaklarını bileklerinden yakalayıp arkamda kalçalarımın önünde sıkıca tutuyor, sadece onun kıçını daireler çizerek ve ileri geri iterek penisimi içine alışını seyrderek orgazm olmak istiyordum "Hadi benim küçük kısrağım beni içine öyle bir alki dışarıda hiçbirşey kalmasın ,içine girdikçe şaha kalksın organım"deyince Nil komutu almış hareketlerini hızlandırıp kısa çığlıklar ve iniltiler arasında beni boşaltmıştı. Doğrulup dudaklarını bu sefer dudaklarıma yapıştırdı ve bana sevgi dolu bir öpücükle karşılık verdi. "Bu akşam havuzdaki manzarayı ve bu günü nasıl geçirdiğini sanırım artık anlatmanın zamanı geldi ha!" deyince bir sigara yakıp kanapeye uzandı ve gülümseyerek başladı anlatmaya "Canım tembel bir sabah geçirmek ve daha sonrada Bodrum sokaklarında avarece dolaşmak istiyordu.O nedenle kahvaltımı odama istedim. Şu bizim garson Orhan bana öyle bir kahvaltı getirdiki inanamazsın. Portakalsuları. kahveler, çaylar, omletler,reçeller,kekler, inanılmaz müthiş bir kahvaltıydı.Ona bu emsalsiz kahvaltı için teşekkür etmek istiyordum ama senin gibi bahşiş vererek değil.Bahşişi her zaman bulur fakat benim çıplak vücüdumu görme fırsatını ise çok nadir.Kahvaltı arabasını kanepenin ortasına kadar getirdi,servisleri düzeltip tam gitmek üzere izin isterken kendisinden bir ricada bulundum. Ondan elbisemi üzerime giyerken banayardıcı olmasını istedim" diye devam etti. Nil bu gün ona Tunustan aldığım o altın sarısı renkte kenarları oriental desenlerle süslenmiş ipeksi , incecik kumaştan yapılmış -french wrap -- tarzına yakın bir kıyafet giymişti.Bu giysi uzun dikdörtgen şeklinde kesilmiş tek parça bir kumaştan oluşuyor,üst kısmı yarım kollu bir kaftan şeklinde kollar içine geçirilerek giyildikten sonra geri kalan kısım arkadan iki bacak arasından geçirilip ,etek boyu ayak bileklerine kadar uzanan parça yukarı çekilerek ucundaki bağlar boyun arkasından bağlanıp tamamlanıyordu.Bu kıyafet, altın sarısı ve lacivert desenlerle süslü bir kemer beli sıkarak vücut üstüne oturtuluyordu.Bu işlemi de tek başına yapmak biraz zordu gerçekten. "Orhanın yüzü mutluluk ifadesi ile dolmuş kekeleyerek - ta , tabii efendim- diye cevap vermişti.Benim üzerimde hala bornozum bulunuyordu ,dolaptan elbisemi alıp arkam ona dönük vaziyette bornozumu sırtımdan sıyırarak yere bıraktım. Yavaşça yere sıyrılan bornozun açıkta bıraktığı kalçalarımın görünüşünü tahmin edebilirsin herhalde, çocuk ne hale girmistir kimblir diye düsünüp bir yandan da zevk alıyordum bu küçük oyundan.Elimde tuttuğum elbisenin kollarını giyerek üzerime geçirdim ve arkadan iki bacak aramdan geçirdiğim kumaşın ucundaki bağların boynumun arkasından bağlanması gerekirken ben bu gün değişiklik yapıp onu belimden bağlamaya karar vermiştim.Böylece dolgun ve dik göğüslerimden daha fazla sergileme şansım olacaktı.Geriye dönüp elimde tuttuğum uçları Orhan'a gösterip -- Bunları lütfen belimin arkasınan bağlarmısın -- diyerek sevgili garsonuma rica ettim. Bu arada çıplak göğüslerim ve dimdik olmuş uçları tekrar onun karşısındaydı.Çocuk zor anlar geçiriyor pantolunun önünde ise bir şişlik beliriyordu.Bunu görmek bana acayip bir keyif verdi.Orhan normalde bağları arkamdan, kumaşı kaldırarak bağlaması gererkirken bana önden yaklaştı ve bağları tutarak iki kolunu belimin iki yanından arkaya çevirip bana sarılır gibi bir pozisyonda bağlamaya başladı.İki kat olmuş yüzünü yana çevirerek göbeğimin hizasına getirmişti, altımda kilodum olmadığı için uzvumdan gelen baharatlı cinsel koku ile karısık tüm vücuduma sürdüğüm parfümün kousunu derin derin içerisine çekti. Ben ise gıdıklandığımı bahane edip kikirdiyordum. Bodrum seyahati Çocuk yüzü kıpkırmızı olarak doğruldu ve yüzüme garip bir ifade ile bakarken, bana -- çok güzelsiniz- diyebildi.Ona teşekkür ederek elbisemin önünü örttüm ." diye devam etti anlatmasına. Sonra sigarasını söndürüp kaldığı yerden tekrar başladı anlatmaya "oynadığım bu küçük oyun bana müthiş bir heyecan vermiş ve bu oyuna Bodrum da devam etmek istemişdim.Ancak bu oyunu dükkanlarda gezerken sergileyecek fakat dikkatli olacaktım.Aklıma gelen fikir müthişti.Türkçe konuşmayacaktım" Nil tahsilinin bir kısmını Amerikada yaptığı için mükemmel İngilizce konuşuyor ve tipi tamamen yabacılara benzediğinden de bu konuda hiç zorlanmayacaığından emindim. "Kahvaltı ettikten sonra ayağıma dore sandaletlerimi geçirip hemen dışarı çıktım.Resepsiyondan çağrılan bir taksiye binerek Bodruma yollandım..Bu arada taksiye binerken taksicinin aynaya yapışmasını görmeni isterdim.Zavallı adam ayrılan bacaklarımın araladığı ince kumaş parçasının serbest bıraktğı yerleri görmek için burnunu adeta aynaya yapıştıracaktı.Neyse Bodrum çarşısında dolaşmaya başladığım andan itibaren dükkanlardan dışarı fırlayan insanlar beni içeri çekmek için bir yarışa girmişlerdi.Akıllarına gelen her lisanda bana seslenip beni davet ediyorlardı.Uzun sarı saçlarım ve gözümdeki siyan Charles Jourdan gözlükler ve de bu kıyafetle beni Türk' e benzetmeleri zaten mucize olurdu.Bundan da cesaret alarak vitrininde harika gözlükler olan bir mağazaya girdim.Tezgahtar genç bana sorular sorunca ismimin Rose ve Amerikalı olduğumu anlattım ona İngilizce .Burada gözlüklerin ucuz olduğunu sandığım için bakmak istediğimi söyledim.Adam 25 yaşlarında yakışıklı biri idi,dükkanın sahibi imiş. Versace ve Dior gibi en pahalı gözlükleri deneyip sonrada fiyatımım pahalı olduğunu söyleyerek teşekkür ettim.Adam değil indirim yapmak gözlükleri hediye etmek istedi fakat ben reddettim.Yinede bana hediye vermek yerine çiçek yollayabileceğini eşiminde buna kızmayacağını söyleyerek ona otel adresimi verdim. Daha sonra bir ayakkabıcı dükkanı ilişti gözüme,vitrininde harika ayakkabılar vardı.Genç tezgahtar benim orada durakladığımı görünce yerlere kadar eğilip bir reverannsla beni içeri davet etti. Onada aynı hikayeyi anlattım ve beğendiğim birkaç modeli denemek istedim.Tezgahtar genç beni alçak fakat rahat ve geniş olan bir pufa oturtarak istediğim modeli ve benzer birkaç modeli daha hemen getirdi.Önümde diz çöküp ayağımdaki sandaletleri gördüğü zaman iltifatlar yağdırmaya başlaadı. Dore sandaletleri bileğimden yukarı doğru ayağa bir yılan gibi sarılan yarı sert bir parça tutuyordu.Onllrı Paristen aldığımı söyledim ve çıkarabilmesi için sağ ayağımı hafifçe yukarı kaldırıp öne doğru uzattım. Bu arada sol bacağımıı biraz açıp öne eğildim.Eğilince göğüslllerim kumaş parçasını sadece uçları ile tutacak şekilde açılmışlar , bacaklarımın arasından kayarak toplanan elbisemin alt kısmı ise apışaramı meydana çıkarmıştı.Ben farkında değilmiş gib yapıp tezgahtar gencin iyice heyecanlnmasını istiyordum.Yayılan parfüm kokusu onuda mest etmiş adeta gözleri yarıya kadar kapanmıştı.Yüzünü kaldırıp gözlerimin içine baktığında ona sevecen bir gülümseme ile karşılık verdim.Bundan cesaret alan genc adam elleriyle sandaleti ayağmdan çıkartırken bacaklarımı oksuyor aynı zamanda biraz daha yana açarak manzarasını mükemmelleştirmeye çalışıyordu.. İkinci sandaletide ayağımdan aynı şekilde cıkartıp --ayaklarınız cok guzel ve siz muhteşem kokuyorsunuz- diyerek ayak parmak larımın üzerine bir opücük kondurdu. İzin versem o öpücükler bacaklarımdan yukarı apışarama doğru hızla yükselip beni orada becermek isteyecekti.Teşekkür edip ayağımı geriye çekerken açılan yerlerimi örterek ondan beğendiğim ayakkabıyı giydirmesini istedim. Birkac çift ayakkabı denedikten sonra oradanda aynı bahane ile ayrılmak istediğimde yine hediye etmek vs. Teklifleri sadece çiçek istemimle geri çevirip yoluma devam ettim. Biraz ileride çok hoş bir mayo mağazası vardı.Görünüşe göre ithal bikinilerinde satıldığı bu mağaza beni çok cezbetti.Hem kapısından beni içeri çekmeye uğraşan kimsede olmadığı için rahatca içeri girdim ve içeride cok alımlı orta yaşlı bir bayan olan tezgahtara begendiğim birkaç bikiniyi denemek istediğimi söyledim.Kadın önce kıyafetime hayran kaldığını sonrada eşsiz bir güzelliğe sahip olduğumu söyleyerek beni elimden tutup beğendiğim bikinilerin olduğu rafların oraya götürdü. Raftan beğendiğim bikinileri beraberce seçip deneme odasınada beraberce gittik.Bayan olduğu için bende son derece rahattım,gerçi bu sabahı düşünecek olsak bunun terside olmuyor değildi. Soyunma odaları dükkanın arka tarafında kaldığı için perdeyi çekmeden belimdeki kuşagı çözerek elbiseyi serbest bıraktım daha sonra kollarımı çıkartarak sırtımdan aşağı saldım ve sabahki oyuna bu seferde bir kadınla devam ettim. Orhanla olduğu kadar olmasada yinede içimde bir kıpırdanma olmuştu .Boynumu geriye çevirip ondan belimdeki diğer bağı çözmesini istedim.Bu arada kadının şaşkın yüz ifadesi çok hostu.Bembeyaz kalçalarıma bakıyor ve bana bir şeyler söylemek istiyordu ancak bunu başaramadı ve vazgeçip belimdeki bağı çözdü. Elbise tamamen yere düştüğünde kadın -Bu , bu elbise müthiş -- diyebildi ancak. Çıplak bedenimi kadının önünde sergileyerek 3 adet bikini denedim.Fakat bu sefer çok beğendiğim bir tanesini aldım. Kadın benimle arkadaşlığını sürdürmek istedğini hatta defilelerde manken olarak bikinilerini sunabileceğini bana bu iş için büyük para ödiyebileceğini söyledi , ancak onada tesekkür edip Amerikaya geri dönece ğimden bunu kabul edemiyeceğimi söyliyerek ayrıldım. Bu iş böyle butün gün devam atti.Öğle yemeği ve diğer mağazalar,hepsinde aynı teklifler aynı hikaye ve aynı heyacanlar. Artık otele döndüğümde kendimi çok mutlu hissediyordum. Respsiyona Mrs.Rose adına gelecek olan bütün çiçeklerin bana ait olduğunu söyledim. Tam odamıza gitmek isterken havuzun mükemmel şekilde süslendiğini görünce kendimi tutamayıp havuza girmek istediğimi ve bir şişe Dom Perignon şampanya ısmarlayıp havuzun içinde içmek istediğimi söyledim. Bunun için genel müdürden özel izin alındı ve adam bana şampanyayı kendi ısmarladı. Ben ise giysimi havuz kenarında bir çırpıda çıkartıp üzerimde sadece,bugün senin beğeneceğini umudederek aldığım kırmızı kilotumla suya atladım."diyerek günün hikatesini heyecanla anlattı. "Güzel geçen bu günün güzel devam tmesini istiyorum" diyerek bu akşam Halikarnasa dansa gitmek istedğini söyledi. Bende kabul ettim.Saçlarını kurulayıp cok etkili bir gece makyajı yaptı ve 45 dakika sonra hazırdı.Üzerine giydiği kıyafet gündüz giydiğini aratır derecede seksiydi. Strech kumaşdan yapılmış florasan pembesi renkte boru şeklinde dikilmiş bir kumaş.Ele alındığında ancak bir avuç kadar olan bu elbise bedene giyildiğinde çekilerek diz altına kadar uzuyor ve bütün vucuda bir deri elastikiyetinde yapışıp tüm kıvrımları ortaya cıkaracak kadar sarıyordu. Saçlarını ensesinin arkasında gevşek bir topuz yaparak toplamış, içine hiçbir çamaşır giymemişti.Zaten giymesi abes olurdu.Tüm bedenine yayarak sürdüğü krem parfüm ise yürüdüğü yerlerde iz bırakarak yayılıyordu.Ben de ona eşlik edecek kadar az bir kıyafet giydim sadece bir yelek ve bir jean den oluşan kıyafetimle adaleli vücudumu rahatlıkla sergileyebiliyor karıma uygun bir eş olmaya gayret ediyordum. Küçük bir sorun vardı . Nil ayağındaki bu etekle Harleye nasıl binecek? Gerçi Harley diğer motorlara kıyasla daha alçaktı ancak yinede bir bacağını oldukça açması gerekiyordu.Bunu ona söylediğimde cevabı şöyle oldu "bütün gün nerelerimi açtım sanıyorsun? "Bu esprili cevap üzerine bir kahkaha atıp yola koyulduk.Önce nefis bir akşam yemeği yedik Bodrumu tepeden gören bir restaurantta.İçtiğimiz rakının etkisiyle çakırkeyif olmuş birbirimize iyice sokulmuştuk.Aşağıdan gelen müzik sesleri artık bizi dansa çağırıyordu.Hesabı ödeyip kalktık ve Halikarnas'ın önıne doğru yoğun bir trafiği yararak ilerledik.Herkes bu yüksek sesle rock müzik çalınan heybetli Harley motosikletin üzerindeki çifte ilgi ve gıpta ile bakıyor ıslıklar çalıyorlardı.Gürültülü bir şekilde diskonun önüne yanaştım ve bodyguardlar Harleyimi gözönünde, koruma altında bir yere park ettirip bizi karşıladılar.Bir anda etrafımız insanlarla sarılmış herkes bu ilginç manzaraya bakıyor ve heyecanla Nilün motordan inmesini bekliyordu. Hepsinin görmek istediği manzara onun apışarasıydı ve bunu beklemekte haklıydılar,çünkü otelden hareket ederken ben heryerini rahatlıla görmüştüm . Yolboyunca ise eteklerini çekiştirerek buraya kadar geldik. Ancak Nil bekleyenleri umutsuzluğa iten bir beceri ile bir eliyle bana tutunup diğer eliyle eteğini örterek hızla motordan indi.Bu hareketi de alkış almıştı. Çabucak içeri geçip bizim için ayrılan masaya doğru ilerledik, bir garson eşliğinde masamıza oturduk.Disco henüz yeni dolmaya başlamış ancak gençler kızlı erkekli birbirleri ile tek vücut olmuşlardı bile.Masamıza konan viskiden birer yudum alıp etrafı seyre koyulduk.Müziğin ritmi hızlanıyor damarlarımızda akan kanıda hızlandırıyordu. Beraber dansa kalktık. Nil kollarını havalara kaldıryor kalçalarını kıvırıyor bedeninin altını ve üstünü mükemmelbir şekilde uyduruyordu müziğin ritmine. Çalan güncel parçaların eşliğinde muhteşem bir dans şovu sergiliyordu .Bende ona mümkün olduğu kadar yaklaşıp sürtünerek seksi bir dans sergiliyordum. İlgi çekmemiz cok fazla sürmedi, etrafımız bir anda dans eden genc kız ve erkeklerle doldu. Bu arada Nilin yaptığı kıvrak figürlerle elbisesi yavaş yavaş alttan ve üstten toplanmaya başlamıştı.Kumaş full strech olduğu için toplanıyor ve boyu kısalıyordu.Ayağındaki yüksek topuklu ayakkabıların üzerinde bir yılan gibi kıvrılıyor,Demi Moore'u Streap tease filmindeki dansını sergiliyordu.İyice çömelidğinde etekleri kalçasına kadar sıyrılmış, parlıyan beyaz uzvu gecenin karanlığını aydınlatan spotlarla renklenip bütün güzelliğiyle meydana çıkmıştı. Hızla ayağa kalkıp daha fazla göstermeden dansına devametti fakat bu seferde kollarını hızlı hareket ettirdiği için sağ memesi kıvrılan kumaş parçasından kurtularak dışarı taşmıştı.Bunu bir müddet farketmediği için dansına devam etti.Memesinin ucu dikleşmiş çevresindeki kahverengi pütürlü daire ise iyice belirginleşmişti.Yanına yaklaşıp ona sürtünerek dans etmeye çalışan gençlerin sayısı artmaya başlamıştı.Bunun üzerine kendisini ikaz edip elbisesini düzelltirmiştim. Ben 20 dakika kadar ona eşlik ettikten sonra oturmayı teklif ettim ancak ondaki enerji tükenecek gibi değildi.Dansa devam etmek istediğini söyledi.Onu orada yalnız bırakıp yerime geri döndüm.Bir duble viski daha doldurup onu izlemeye başladım.Çok coşkulu ve neşeli bir şekilde dansediyordu.Etrafında biriken hayranları onu kah alkışlıyor kah --Bravoo!- sesleriyle kutluyor fakat onun yanından ayrılmak istemiyorlardı. Bu arada yanına sokulan uzun boylu kısa keilmiş saçları ve düzgün fiziği ile tanıdığımı sandığım biri ona yaklaşarak arkadan omuzuna dokandı. Nil hızla arkasını dönmüş geriye baktığında karşısında gördüğü kişinin boynuna bir çığlık atarak sarılmıştı.Bu mutlaka benimde tanıdığım biri idi ve onu seçebilmek için kendimi zorladığımda tanımıştım. Murattı,eski ve sevdiğimiz bir dost.Kendisi son senelerde düşen iş grafiğinden dolayı eşinden ayrılmış hayatını 3 senedir yalnız devam ettiren biraz melankolik ama maceraperest bir insandı. Nil ondan hoşlanırdı,ailece görüştüğümüz zamanlarda ise karısını kendisine yakıştıramadığını ona defalarca söylemişti. Birbirlerine sarıılıp selamlaştıktan sonra birlikte dans etmeye başladılar.Nil ona yerimi işaret ederek benimde burada olduğumu gösterdi ancak kuvvetli ışıklardan onların beni görmesi mümkün değildi.Bir müddet daha dans edip birlikte yanıma geldiler. Bende Muratı cok severdim , sıcak bir karşılaşma ve selamlaşmadan sonra yüksek sesli müziğe rağmen sohnbete daldık.Burada bir arkadaşının villasında kaldığını , sosyetik bir grupla takıldığını ve keyifli vakit geçirdiğinii söyledi.Ancak bizleri gördüğünden sonsuz mutlu olduğunu yinelemekten kaçınmadı.Karım ona sarılarak bizimde mutlu olduğumuzu yanağına kondurduğu küçük bir öpücükle ifade etti. Daha sonra hep beraber onun birlikte olduğu zengin , sosyetik tiplerin yanına gittik Bülent zengin genç bir tekstilcyidi ve son senelerde çok para kazanmış yakışıklı bir işadamıydı.Bu nedenle çevresinde hep manken artist ve şarkıcı gibi tanıdık bayanlar ile iyi giyimli bakınlı yakışıklı erkekler vardı.Bülenti daha önce birlikte olduğu yeşilçamın eski seksi sarışınlarından biri ile olan uzun süreli beraberliğinden ve hızlı araçlara olan tutkusundan dolayı bende tanıyordum. Nili gördüklerinde kadınlar biraz kıskançlık erkekler ise hayranlık dolu bakışlarla karşıladılar.Kısa tanışma faslından sonra beraberce içki içmeye koyulduk ve sohbetler oldukça ilerledi.Ben Bülent ve Murat ile sohbet ederken Nil ise diğer kızlarla muhabbet etti bir müddet. Kızlar onu pek sevmişler hemen kabullenmişlerdi. Kıyafetide büyük iltifat alıyor ve cesaretinden dolayı kutlanıyordu.Bülent bir ara hep beraber onun villasına gitmeyi teklif ett.Gece ilerlemiş burdaki gürültü artık kafaa şişirir olmuştu.Teklif hep beraber kabul gördü ve kısa bir zaman içerisinde dışarı çıktık.Ben Nilün , gece ilerlemiş ve hava soğumuş olduğu içim motorsiklet yerine otomobille gitmesini rica ettim.Bülent ve Murat onu kendi araçlarına alarak yola çıktılar. Bende onları takip ederek Bülentin Bodrumun 20 -- 25 km dışındaki geniş bahçe içinde yer alan havuzlu villasına vardık.Bize iki araç daha eşlik etmişti yani toplam üç otomobil ,bunlardan ikisi Jeep birisi ise spor bir BMW idi,otomatik açılan bahçe kapısından içeri giirdik ve araçları parkederek hep birlikte havuzun yanına ve kenarında uzanan bahçeye yayıldık.Geniş salıncaklar kanepeler ve masalar vardı bahcede.Havuzun kenarında ise şezlonglar.Bülent hemen bize dönerek herkesin keyfine göre hareket etmesini istediğni burasının son derece rahat bir yer olduğunu kimseyi rahatsız etmemizin mümküm olmadığını söyledi. İlk sürpriz ağaçların kenarlarında ağızları açıkta kalacak şekilde çeşitli yerlerde toprağa gömülmüş olan içki şişeleriydi.Bunlardan herkes istediğini alıyor ve içiyordu.Etraftaki masalarda çerezler ve meyvalar vardı.Bahcede dağılan hoparlölerden nefis bir slow müzik yayılıyordu.Son derece loş bir lokal aydınlatna vardı.İçkiler içilmeye başlayınca tabiiki hareketler dahada rahatlıyordu. Gazete ve televizyonlardan takip ettiğimiz bir iki manken ve silikonlarıyla ünlü bir sanatçı bayan da grubun içerisindeydi.Bülent bu hatunla çok ilgilenmiş ve onunla brlikte çekildği köşede öpüşüyordu.Kızı sırt üstü yere yatırınca uzun bacakları ayrılmış açılan eteğinden beyaz kilodu karanlıkta yansıyordu.Bir eliylede ince bluzunu sıyırmış silikonlu göğüslerini sıkıyordu .Daha sonra Bülent daha da ileri gidip kızın kilodunu ayağıından parçalarcasına çıkarmış ve kafasını iki bacak arasına daldırmıştı. Biz de Murat ve Nil ile olanları seyrediyor Nilerek bundan keyif alıyorduk.Havuza peşpeşe üç dört kişi atlamıştı .O tarafa döndüğümüzde bunların iki kız iki erkek olduğunu gördük ve çırılçıplaktılar. Artık gece bir sex partisine dönmüştü.Havuzun içindeki iki genç erkek bir kızı aralarına almış her tarafını sıkıyor öpüyor ve emiyorlardı .Boşta kalan diğer kız ise havuzun kenarına sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırmış ve masturbasyon yapmaya başlamıştı.Bu manzaralar bizide tahrik etmiş artık yerimizde duramaz olmuştuk. Muratla ikimiz Nilin iki yanına uzanmış dirseklerimiz yere dayalı vaziyette duruyorduk.Karım ise tamamen yere uzanmış sağ elini aşağılara kaydırıp sıyrılan eteğinin altına soktu ve kendini okşamaya başladı.Bacaklarını araladı ve parmaklarını uzvunun içerisine sokup çıkararark aynı anda diğer eliyle elbisesinin üst kısmını aşağı sıyırıp memelerini sıkıyordu. Murat ve ben bu manzaraya daha fazla dayanamadık hızla soyunup elbiselerimizi bir kenara fırlattık ve çıplak kalınca Nilün üstündeki bez parçasını kolayca sıyırıp çıkardık.Ben Nilün memelerine Murat ise bacakarasına kafamızı gömdük.Karımın memelerini hızla emiyor onu zevkten çıldırtıyordum.Aynı anda vajinasına atılan dil darbeleri onu dahada coşturmuş bacaklarını karnına doğru toplayarak uzvunun iyice açılnasını sağlamıştı.Ben doğruldum ve dizlerimin üzerinde ilerliyerek aletimi zevk içinde inleyen karımın ağzına verdim.Başı dudaklarının arasında kaybol duğunda penisimi saran bu ateş çemberi kalbimin daha hızlı atmasına sebep olmuş nefeslerim sıklaşmıştı.Başı ağzına gömülmüş olan organımı karımın ağzının içeisine ittim ve daha sonra ritmik hareketlerle gidip gelmeye başladım. Murat Nilin bacaklarını dizlerinin arka kısmından iki eliyle kavrayıp öne doğru bastımrış bu hareketle karımın bacakları karnına doğru bitişip iki yana doğru açılırken , kalçaları yerden havalanmış uzvu tabak gibi meydana çıkmıştı.Murat daha fazla beklemeden taş gibii olmuş kamışını karımın tükürük ve salgılarla ıslanmış uzvunun dudakları arasına soktu.Nil'in ağzından derin bir"Ohhh!" sesi çıktı.Murat' ın kalın ve uzun organının içine bir hamlede girmesi onu çok heyecanlandırmış,bir an hareketsiz kalmış ve bütün vücüdu kasılmıştı.Aynı anda ağzındaki penisimi parmaklarıyle iyice sıkıp başını çılgın gibi emmeye başladı.Murat karımın içine soktuğu organını hızla dışarı çekip yeniden içine sokuyordu.Bu vuruşlarla Nil her seferinde kısa bir "Ahh!" sesi çıkarıyor ellriyle memelerini mıncıklayıp sıkıyordu. Murat şimdi ritmini bir artırıyor bir yavaşlatıyor bazen ise hareketsiz kalıyordu karımın içinde.Nil bacaklarının kasıldığını söyleyince Murat onun bacaklarını omuzuna alarak kalçalarını iyice havalandırmıştı.Karım kalçlarını kendisi ileri geri oynatıp kıvırıyor içine daha çok sokulması için adeta yalvarıyordu.Bu benim aklıma şimdiye kadar hiç denemediğimz bir fikir getirdi.Murata karımın içinden çıkarak sırtüstü yere uzanmasını söyledim.Nile de onun üzerine atabiner gibi binmesini. Nil ve Murat ne yapmak istediğimi tam olarak anlayamamış ama beraber hareket ediyorlardı.Karım Muratın uzvunu sağ eliyle ortasından kavrayıp sol bacağını üzerinden geçirerek yere dayadı ve vajinasının tam ortasına hizaladığı kalın penisin üzerine kendini bütün ağırlıyla bıraktı.Vajinası şlşmiş ve açılmış olduğu için bu kalın organı rahatlıkla almış hemen üzerinde kıvranmaya başlamıştı bile.Memeleri Muratın tam ağzına gelmiş , onları çürütürcesine emiyor ve sıkıyordu.Arkasından ayrılan kalçalarının görüntüsü dayanılır gibi değildi.Arka deliği bir nabız gibi atıyor açılıp kapanıyordu.Vakit kaybetmeden dudaklarımı bu küçük kahverengi delik üzerine yapıiştırdım ve delice emmeye başladım.Dilimi içerisine sokuyor hafif acımsı bir tad alıyordum,ancak delik böylece biraz genişliyor ve dilim tümüyle içri giriyordu. Uzuvlardan yayılan cinsel kokular karımın eşsiz parfüm kokusu ile karışmış ve bu afrodizyak beni çok azgınlaştırmıştı.Doğruldum ve sol elimle aletimi sıvazlarken sağ elimin işaret parmağını karımın arkasındaki bu küçük deliğin içerisine soktum.Karım yine kasılmış hareketsiz kalnıştı .Daha sonra zevkten titremeye başlamış mırıldanmayı andırır inlemelerle garip sesler çıkarıyordu. Ben onun beklediği hareketin tersine parmağımı arkasındaki delikten çıkarttım ve bu sefer iki parmağımı köküne kadar içine aldığı Muratın aletiyle dolu olan uzvundan içeri soktum. Ne olduğunu şaşıran karım başını arkaya çevirirek bana baktı ve "inanmıyorum sende ayni andamı gireceksin yoksa?" diye sorunca ona işaret parmağımı dudaklrıma götüreek susmasını ve zevk almasını söyledim.Karımın uzvu ilk orgazmdan sonra iyice kayganlaşmış Muratın kamışını kolayca alır hale gelmişti. Ancak ben hemen sağ elimle ortasından tuttuğum aletimi Nilin iyice şişmiş ve açılmış olan uzvunun içerisine doğru bastırınca dahada açıldı ve dudaklarının kenarları ince birer zar haline geldi .Penisimin başı Nilin vajinasından içeri kaymış Muratın organının alt kısmını yalayarak vajinal duvarları yırtaarcasına aralayıp içeri doğru ilerlemeye başlamıştı.Karım biran ne yapacağını bilmez halde bir çığlık atıp kafasını sağa sola salladı sonra dudaklarını Muratın dudaklarına yapıştırıp arkasındaki acıya alışmaya çalıştı daha sonrada iki elini arkasına getirip kalçalarını vajinasına yakın bir yerden sıkıca kavrayıp sonuna kadar açtı.Bu hareket benim onun içine girişimi dahada kolaylaştırdı ve olanca gücümle bastırdığım organımı dibine kadar karımın uzvunun içine ittim. Bodrum seyahati Eğer doğum yapsaydı karımın vajinası buna yakın açılırdı diye düşümdüm bir an .O kadar açıllmıştıki kıçının kuyruk sokumu ile birleşme noktası dümdüz olmuş küçükdeliği ise dışarı doğru fırlamıştı.Canının yandığı belliydi ama memeleri Murat tarafından yeniden hızla emilmeye başlanınca biraz rahatlamış artık kıçını sağa sola hareket ettirmeye başlamıştı.Nil ikimizin uzvunu aynı anda almış bunun sevinicini kısa bir çığlık atarak göstermişti.Daha sonra ileri geri ve dairesel hareketlerle içindeki iki uzvu her santimiyle hissetmek istediğinii haykırarak " beni becerin , oramı yırtın ikinizide fena halde istiyorum " diye bağırdı.Murat ve ben bu vakumlanmaya daha fazla dayanamyıp karımın aşk tünelinin içerisine bir lav sıcaklığındaki döllerimizi boşaltmaya başladık.İkimizin birden içine kızgın lavlar akıtmamız Nili mahvetmiş sarsılarak oda aynı anda orgazm olmaya başlamıştı.Elleriyle Muratın geniş göğüs kafesini yumrukluyor çığlıklar atıyor,memelerini mıncıklıyordu. Onu bu şekilde orgazma ulaştırdığıımız için son derece mutluydu ve ikimiz de içinden aynı anda çıkarken bize dönüp "hey,ayağa kalkın ve yan yana durun ,bu muhteşem aletleri aynı anda içime aldım.Şimdide aynı anda ağzıma almak istiyorum!" dedi. Onu hiç bekletmeden dediğini yaptık ve yan yana gelip yumuşamaya başlayan aletlerimizi ona sunduk. Nil iki eliyle kamışlarımıza sarılıp onları sabırsızca iyica açtığı ağzının içerisine soktu. Murat ve ben birbirimize bakıp "bu kadın bir harika" dedik.Nil ağzına sokup çıkardığı uzuvları garip sesler çıkararak emiyor yalıyor ısırıyor onlardan hiç ayrılmak istemiyordu.Aynı zamanda derilerini ileri gerri oynataraak otuzbir çekip yeniden canlandırmaya çalışıyırodu. Bir müddet sonra penislerimizin üzerindeki bu hareket bize acı vermeye başladı kendimizi aynı anda geri çekip havuza doğru koşmaya başladık. Nil arkamızdan "sizi piçkuruları sizi!" diye bağırarak bize küfürler yağdırdı. Havızun içindeki alem azalmış sadeece genç bir delikanlı manken kızımızın arkasından fena halde geçirmiş kızı bağırtarak hızla gidip geliyordu.Biz bu manzaraya aldırnadan biraz yüzerek serinlemeye devam ettik ve daha sonra havuzun merdivenlerinden cıkarak kenarda bulunan masanın üzerindeki içeceklerden alıp geniş salıncağın üzerine beraberce oturup dinlenmeye koyulduk. "Oğlum karın müthiş bir kadın , ona daha önceleride hayrandım ama şimdi tapıyorum artık" dedi Murat. "Beni bunca senedir mutlu eden bulunduğum her seviyede benim yanımda olan bu eşsiz kadına bende tapıyorum"diyerek onun sözlerine katıldım. İçkilerimizi bitirip elbiselerimizi ve Nili bıraktığımız yere doğru yavaşça yürürken Nilün çığlığı geldi kulağımıza. " Beni bırakın orospu çocukları!" diye yükselen bu feryada bir anlam veremediğimiz için ağaçların arasınaa doğru yavaşça ilerlerken 10 metre kadar ilerimizde bir yerde kıpırdanan insan vücütları gördük .Tahminen 4 --5 kişiydiler.Nilin feryadı tam o noktadan geliyordu.Biraz yaklaşınca olay meydana çıkmaya başlamıştı. Nilin kollarını bir genç çocuk başının üzerinden geriye doğru çekmiş ve sıkıca tutarak hareket etmesini engellemişti; o yerde sırtüstü yatarken gençlerden biri ise memelerini hoyratça sıkıyor ,iki tanesi ise bacaklarını birer yandan sıkıca kavrayıp mümkün olduğu kadar ayırmış meydana çıkan uzvunu ise o silikonlarıyla ünlü şarkıcı kızımız yalıyordu.Bu kız arkasını havaya dikerek Bülente dönmüş oda iki eliyle kızın etli geniş kalçalarını sıkarak kızı fena halde beceriyordu.Karım debeleniyor feryatlar atıyor bu insanların elinden kurtulmak istiyordu.Ben ne olduğunu sormak için Murata baktığımda "Bülent orada merak etme bir şey olmaz"diye cevap verdi. Bunun üzerine bizde olduğumuz yerden biraz daha yakına gidp onları iyice görebileceğimiz şekilde yaklaşıp seyretmeye koyulduk. Bülent daha sonra silikonlu kızın içinden çıkıp onu bir kenera itti ve karımın üzerine eğilerek "bak sana bayıldım ,harika bir kadınsın izin ver seni uçurayım,inan sana bir kötülük gelmez " dediğini duyduk. Bülent daha sonra genç çocuklardan birinin verdiği siyah saten kumaş ile Nilün gözlerini bağladı ."Seni sevmek ,seni mutluluklalrın doruğuna çıkarmak istiyoruz,ne olur sakin ol" diyerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak karımı sakinleştirmeye çalışıyordu. Nil şimdi biraz daha rahatlamış ama gözleri bağlı ve kolları ile bacakları halen sıkıca tutulduğu için tedirgindi. "Bana kaba davranmayın yeter , sizinle birlikte olmaktan bende mutlu olurum" diyince Bülent bir sevinç çığlığı atarak genç çocuklara karımı serbest bırakmalarını istedi.Yavaşça onu koltukaltlarından kavaryıp kendisine çekti ve dudaklarını karımın dudaklarına yapıştrırarak şehvetle öpmeye başladı.Nil kollarını onun boynuna dolamış karşılık veriyordu. Diğer genç adamlar ise Bülentten gelecek komutu bekler vaziyette idiler.Silikonlu kızımız ise elini Bülentin uzvuna atmış onu sıvazlıyor ve yeniden kaldırmaya çalışıyordu. Ancak Bülentin karımla olan bu şehvetli öpüşmesi sonrasında zaten aleti önünde hızla sertleşmiş ,silikonlu kızımızı hayrete düşürmüştü. Bülent Nilü yere sırt üstü yatırıp etrafında bulunan gençlere ve kıza onu sevmelerini emretti.Şu anda karımın üzrinde dolaşan eller ve dudaklar onu bir anda çıldırtmaya yetmişti.Gençlerden her biri bir memesini ağzına almış emiyor, elleriyle ise vücüdunu okşuyorlardı.Diğer bir genç ise bacakarasını öpüyor yalıyor, uzvuna doğru hızla ilerliyordu. Bülent ise yeniden silikonlu kızımızı domaltmış geniş kalçalarını ayırıp arkasına geçirmişti.Onlar karımın başucuna yakın bir yerde oldukları için bayan silikonun kavun irirliğindeki memeleri Nilün başının üstünde sallanıyordu.Bunu hisseden Nil elleriyle bu iri memelerden birini kavrayıp ucunu ağzına aldı ve emmeye başladı.Azgınlaşan bayan silikon çığlıklar atarak Bülente "haydi sok , daha hızlı sok ,kıçımı parçala" dediğini duyduk. Demekki Bülent bu kızımızın arkasına geçiriyordu.Kızımız kısa bir süre sonra haykırarak orgazm oldu ve yana devrildi.İki bacağı ayrılmış yere sırtüstü yatmış , vurulmuş bir av hayvanına benziyordu , yerdeki kıvranışlarıyla.Bülent Nile " şimdi hareket zamanı" diyerek,yere sırtüstü uzandı. Bayan silikonun götünden dimdik çıkan uzvunu bir eliyle ortasınadan tutaak Nili bunun üstüne oturtun komutunu verdi.İki genç dalikanlı karımı koltukaltlarından tutarak kalkmasına yardımcı oldular ve onu Bülentin üzerine ata biner gibi bindirirken elleriyle yardım edip adamın kamışını karımın içine soktular.Üstüne oturduğu organı içine iyice alınca öne doğru eğilen Nilin memeleri Bülentin ağzına bir girip bir çıkıyor , kah emilip kah ısırılıyordu. Bu karımı ateşliyen son hareket olmuş ve ve kısa bir çığlık atmıştı.Gençlerden biri karımın kalçalarını iyice ayırırken Nil de biraz daha öne doğru eğilince arka deliği tüm çekiciliğyle meydana çıkmıştıı.Diğer genç adam bu daveti hemen algılayıp hazır hale getirdiği organını tutarak dizlerinin üzerinde ilerledi ve karımın o daracık kahverengi deliğinin içine doğru hızla bastırdı. Nil "ahhh!"diye bir çığlık atıp kendini kaçırmak istedi ama bu pozisyon itbarıyla mümküm değildi.İçinde Bülentin penisi vardı ve o iki eliyle kalçalarını sıkı sıkı tutmuştu.Böylece arkasına giren bu kamışa alışmaktan başka çaresi kalmayan karım dudaklarını Bülentin dudaklarına yapışrtırıp onları çürütürcesine emmeye başladı. Boşta kalan diğer bir genç adam ise iyice kaldırdığı uzvunu karımın ağzına vermek üzere bu yumak olmuş kümeye doğru yaklaştı.Nil Bülenti öperken dudaklarına doğru yaklaşan bu penisin başını aldığı komutla ağzını tamamen açarak tümüyle içine aldı. İnanılacak gibi değildi karımın bütün delikleri dolu çılgınca sevişiyordu.Ses çıkart maya bile imkanı yoktu çükü ağzını dolduran delikanlı iki eliyle kafasını sabitlemiş hızla ağzına sokup çıkarıyordu kamışını.Bu tempo yaklaşık beş dakika kadar sürdü ve Nil ağzındaki penisii çıkartıp bağıararak orgazm olmaya başladı.Sesi feryatlar halinde çıkııyor gecenin sessizliğini yırtııyordu.Böyle kuvetli bir orgazm nadiren yaşardı karım .Nilin orgazm olduğunu farkedince diğerleri içinden çıkıp aynı anda karımın üzerine boşalmayı istediler.İki genç adam ve Bülent karımın etrafında kümelenip kamışlarını sıvazlayarak boşaltmak ve spermlerini karımın yü züne,g öğüslerine,göbeğinefışkırtmak istiyorlardı. Genç adamlardan birisi karımın yüzüne boşaldı inleyerek,spermleri fışkırtmış Nilün ağzına gözkapaklarına ve boynuna dağılmıştı.Diğer genç adam ise bir eliyle otuzbir çekerken diğer eliyle karımın memelerini sıkıyordu.Sonunda kamışının ucundan çıkan meniler karımın memelerinin üzeerine doğru fışkırmaya başladı. Genç adam eliyle bu beyaz sıvıyı Nilin memelerine yayıyordu.Bülent ise spermlerini Nilin göbek çukuruna doldurmuş geri kalan kısmını venüs tepesi ile vajinasına doğru yayıyordu. Böylrce bütün vücudü sperrmlerle kaplanan Nil son derece mutlu isterik çığlıklar atıyor genç adamlar ve Bülent ise inleyerek boşalıyorlardı. Bu sahnleri Murat ve ben sonuna kadar nasıl olupta seyrettiğimizi halen anlamış değilim ama karımın yerde beyaz spermlerle kaplı vaziyette bitkin bir halde yatması bizi de kendimizden geçirmişti. Bülent ve diğerleri karımı, gözlerini bağlayan bantı açmadan terketmişler, Nil orada çimenlerin üzerinde vücudu tamamen sperm kaplı olarak yalnız başına yatıyordu.Murat ve ben hemen karımın yanına doğru gidip onun gözlerini açarak içinde bulunduğu rüyadan uyandırdık ve ben kollarından Murat bacaklarından tutarak onu altı okka yapıp havuzun kenarına sürükleyip suya attık.Ardından bizde havuza atlayıp onu suyun içinde yakaladık. Soğuk su onu ayıltmış bize soran gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Ben de bu sorunuun cevabını ona en güzel şekilde dudaklarına yapışıp ,adeta ısırırcasına şehvetli bir şekilde öperek verdim.Muratta ona arkadan sarılmış memelerine yapışmış olan bütün spermleri elleriyle temizleyerek eşlik etti bu mutluluk tablosuna. İnanılmaz gecenin sonu gelmiş gün ışıklaarı yavaşça gökuyüzünde belirmişti. Havuzdan hep beraber çıkıp kurulandık ve giysilerimizi üzerimize geçirdikten sonra Murata veda edip oradan ayrıldık.Nil ve ben birer işkembe çorbası içip gece aleminin gereğinii sonuna kadar yerine getirdik ve otelimize dönüp rahat ve derin bir uykuya daldık.